OKUL KORKUSU NEDİR?
Okul korkusu, çocuklarda okula gitmek istememe ve gitmeme durumudur. Okul ilk başlama zamanlarında daha sık görülmekle birlikte okul yaşamının daha sonraki yıllarında da ortaya çıkabilir.
OKUL KORKUSUNUN ÖZELLİKLERİ
Okul korkusu genellikle 6-10 yaşları arasında ortaya çıkar. Ancak ilkokuldan liseye kadar her yaşta görülebilir.
Okul fobisi kronik ve akut(geçici) olmak üzere iki çeşittir. Kronik okul fobisi zamanla oluşur. Bu fobinin oluşmasında kişinin çocukluk yıllarındaki okul fobisini de içine alan çeşitli davranış problemlerinin rolü büyüktür.
Çocuğun okul korkusunu yenip okula alışma dönemi ortalama 3-4 hafta kadardır.
En çok ilköğretime başladığı dönemde ortaya çıkmakla birlikte anasınıfına ve yuvaya başlama zamanında ve okul yaşantısının ilerleyen yıllarında da görülmektedir.
Bu çocuklar genellikle sosyal ilişki kurmakta güçlük çeken, içe kapanık, utangaç çocuklardır. Başarı kaygısı duyarlar ve aşırı onay beklerler.
Bu çocuklar ailelerine özellikle annelerine bağımlıdırlar. Anne ve babaları olmadan bir yere gitmek, bir şey yapmak istemezler.
Psikosomatik belirtiler görülmektedir.Karınlarının, başlarının ağrıdığını, hasta olduklarını söylerler. Bu yakınmalar evde kalmalarına izin verildiğinde sona erer.
İştahsızlık ve uykusuzluk görülmektedir.
OKUL KORKUSUNUN NEDENLERİ
Okul korkusunu temelinde çocuğun anne babaya çoğunlukla da anneye
aşırı bağımlı olması ve anne babadan ayrılma korkusu yatar.
Çocuk anne babası olmadığında kendisine veya anne babasına bir şey olacağından korkuyor olabilir.
Yeni bir kardeşin doğumuyla kardeş kıskançlığının ortaya çıktığı durumlarda görülebilir.
Sorumluluğu almaktan korkabilir.
Anne babanın çocuğun okula başlamasıyla geliştirdikleri endişe ve kaygıları çocuğa yansıtmaları sonucu çocukta okul korkusu çıkabilir.
Annenin de çocuğa bağımlı olması okul korkusunu tetikleyebilir.
Çocuğun geç saatlere kadar ayakta kalması gitmek istememesine neden olabilir.
Performans kaygısı yaşayan çocuklar başarısız olma endişesiyle okula gitmek istemeyebilirler.
Öğretmenin ilgi ve sevgisi diğer çocuklara da yöneleceğinden çocuk kendisine gösterilen ilgi ve sevgiden tatmin olmayabilir.
ANNE BABAYA ÖNERİLER
Anne baba çocukta bağımlılığa yol açacak aşırı koruyucu tutumdan kaçınmalıdır.
Küçük yaşlardan itibaren çocuğa ayrılıkların doğal olduğu hissettirilmeli, vedalaşmalar kısa tutulmalıdır.
Anne babalar kaygılarını çocuğa hissettirmemelidir.
Çocuğun gece erken yatması ve sabah uykusunu almış olarak kalkması sağlanmalıdır. Küçük çocukların 9-10 saatlik uykuya ihtiyaçları vardır.
Okul yaşantısı beraberinde düzen ve disiplini getirdiği için öncelikle çocuğun evde düzenli, disiplinli bir yaşam tarzını oluşturması sağlanmalıdır.
Çocuğun çantasına ailesini hatırlatacak küçük bir obje ya da resim koymak ve özlemini giderebileceği söylemek faydalı olur.
Çocukla içinde bulunduğu durumla ilgili ne hissettiği paylaşılmalıdır.
Çocuğa bu korkunu sadece omun başına gelmediğini, onun yaşında diğer çocukların da bu ya da buna benzer korkular yaşayabileceklerini söylemek daha sağlıklı olacaktır.
Okula gitme korkusunda ödün verilmemeli, mutlaka okula gitmesi sağlanmalıdır. Okula devam etmeme çocuğun okuldan daha çok soğumasına neden olur.
Çocuk okula gittiği zamanlarda maddi olmamak şartıyla ödüllendirilebilir.
Okulda olduğu zamanların yani ayrılığın geçici olduğunu anlatın. Bunun için bir saat resmi hazırlayıp saat üstünde onun okulda olduğu zaman gösterebilir.
Çocuğa neden okula gitmesi gerektiği ve gitmezse neler kaçıracağı anlatılmalıdır.